Cuma, Haziran 27, 2008

dokunuş perisi


ben hayatta en çok seni sevdim...

Salı, Haziran 24, 2008

Pazar, Haziran 22, 2008

hüseyin emir'e...

bir yıl önce tam bugün aldım, aylarca duymaya korktuğum haberini. kısacık ömrüne son bir kez daha yılın en uzun gününü sığdırdı, ama uzun yaşayamadı arkadaşım. yazmak istediğim çok şey var onunla ilgili; kendi dışında herkese değer verdiğinden, gülerken bile hüznü onu ele verdiğinden,
halkların kardeşliği için verdiği savaştan ve daha nicelerinden...
ama, en çok onun için son bir kez daha yapamadıklarımdan...
hâlâ yaşadığına inanmak istediğimden, ailesinin acısıyla yüzleşemediğimden, cenazesine gidemediğimden, aklıma her geldiğinde, ne halde olduklarını merak ettiğim halde, onları aramayışımdan, arayamayışımdan...
diyemedim başınız sağ olsun diye. başları sağ olsa da yüreklerinin sakat kaldığını bildiğimden belki. bu sözün gideni değersizleştirecek olduğunu düşündüğümden belki. ''o gitti, siz sağ kalın''!
böyle zamanlarda öte dünyanın varlığına inanmayı çok istiyorum. var olduğuna ve bizi oradan görebildiğine... (bizi merak ettiğini, özlediğini düşündüğümüzden midir yoksa onu unutmadığımızı bilsin diye mi böyle istememiz?) orada iyi olduğuna, cennette olduğuna, orada mutlu olduğuna inanmak istiyorum. çocukça, biliyorum! bildiğim tek şey var: onu çok özlediğim. varsa bir cennet cehennem; mekanın cennet. bundan eminim.
sevgilerimle canım arkadaşım...

Cumartesi, Haziran 21, 2008

gelin oldum gara belin eline!


ne zor imiş uzak diyarlara gelin gitmek. bunu daha yaşamadan bildim. bildiğim günden beridir de
iki ablamın, yaşları daha reşitliği bir geçe iken, gurbete nasıl gelin gittiklerine, yaban ellerde dil bilmez, iz bilmez, gelin gittiği insanları bilmez halde neler yaşadılar, bunu düşünüp duruyorum.
hiç anlamazdım gelin oldukları gün neden ağlar gelin anası, neden ağlar gelinin kendisi. gerçi sebebini hâlâ anlamıyorum, ama duygusunu biliyorum, yüksek yüksek tepelere neden ev kurulmasını istemediklerini. bu türküyü dinledikçe yanan yürekleri... ama, hem ağlar hem gider gelinler, bu bir ritüeldir artık.


günün manisi:

bağlamamın telleri
sızlattı ciğerimi
yarim aklıma düştükçe
yaktı kavurdu beni

s.b.

bugünün isimleri:

kız ismi: kibar
erkek ismi: şahsuvar